Burun Estetiği - Onep Özel Tıp Merkezi



BURUN ESTETİĞİ




Yüzün konturları ile uyum içinde olursa güzelliğiniz artar.

Burun Estetiği (Rinoplasti)

Burun estetiği; yüz konturlarının (çizgilerinin) estetik açıdan birbiriyle uyumlu olmasını, bu sayede güzelliğin ön plana çıkmasını sağlar.

RİNOPLASTİ

Kişinin görünümünü düzeltmeyi hedefleyen estetik cerrahide bu amaçla burunda yapılan cerrahi müdahalelere “Rinoplasti” denir. Burnun yeniden şekillendirilmesini sağlayan Rinoplasti ameliyatları, doğumsal veya farklı nedenlerle sonradan oluşan şekil bozukluklarını düzeltmek için yapılmaktadır. Kötü Ameliyat sebebiyle ileri derecede bozulma görülen burunlara da Rekonstruktif müdahaleler gerekebilmektedir. Bu cerrahi operasyonlar estetik güzellik elde edilmesi yanında, burun içindeki yapısal problemlerden kaynaklanan burun tıkanıklıklarının ortadan kaldırılmasını ve bu sayede hastanın daha rahat nefes almasını da sağlayabilmektedir.

RİNOPLASTİ İÇİN UYGUN ADAYLAR

Yüz gelişmesinin[6] yaklaşık %90 oranında tamamlandığı 16-17 yaş, rinoplasti ameliyatları için önerilen yaşlardır. Ancak bizim için uygun olan; erkekler için 18, kızlar içinse 17 yaştır. Bu yaşların ilerisinde ameliyat kararını belirleyen yaştan ziyade, hastanın sağlık durumu olmaktadır.

Yandaki unsurların biri veya birden fazlası sizi ilgilendiriyorsa Rinoplasti olmayı düşünebilirsiniz:
  • Burnunuz, yüzünüze göre çok büyük veya küçükse
  • Burnunuz önden çok geniş bir görünüme sahipse
  • Burun ucunuzda sarkıklık varsa
  • Burun ucunuz geniş ve kalınsa
  • Burun delikleriniz genişse
  • Burnunuzda herhangi bir yamukluk yahut çarpıklık varsa
  • Herhangi bir kaza sebebiyle burnunuzda asimetrik bir görünüm varsa
  • Nefes almanızı güçleştiren bir burun tıkanıklığınız varsa


AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME


Rinoplasti ameliyatı olmayı düşünenlerin yapması gereken ilk şey, uzman bir estetik plastik cerraha başvurmaktır.

Kusursuz bir görünüme sahip olmayı değil, burnundaki yapısal kusurların düzeltilmesini beklemesi gereken kişinin ameliyata dair beklentilerinin gerçekçi olması çok önemlidir. Tüm estetik cerrahi müdahalelerden önce belirlenmesi gereken faktörlerin en önemlilerinden biri de kişinin duygusal dengesidir. Zira Rinoplasti kişinin burnuna yeni bir şekil verilmesini sağlayabilir. Hayatını baştan aşağı değiştirmez… Bu ameliyatlar kişinin görünümünün düzeltilmesine ve bu sayede özgüven tazelemesine yardımcı olur ancak gerisi kişinin kendisine kalmaktadır. Muayene sonrasında hastasıyla uygulanacak yöntemi etkileyen faktörleri hastasıyla tartışan estetik cerrah, gereken her konuda hastasını bilgilendirmektedir. Uygulanacak cerrahi teknik, anesteziyle ilgili detaylar, ameliyat bölgesi, operasyon sonrasında nasıl bir başarı elde edileceği gibi konuların tamamında hasta bizzat estetik cerrah tarafından bilgilendirilmektedir.

Rinoplasti, dünya genelinde her yıl binlerce uygulamayla başarılı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır. Ancak yine de estetik cerrahın, hastayı ilgilendiren potansiyel tehlikeler ve rinoplastiyle alakalı özel riskler konusunda gereken bilgileri aktarması gerekir. Yapılan cerrahi müdahalenin ardından enfeksiyon gibi komplikasyonlar oldukça nadir görünmektedir. Kötü yara iyileşmesiyse hastanın ikinci bir ameliyat geçirmesini gerektirebilir. Estetik cerrahın ameliyat sonrasıyla ilgili önerilerine uyarak, bu komplikasyon riski asgariye indirilebilir.

Rinoplasti uygulamalarının fiyatları değişkenlik göstermektedir.

Estetik cerrahla yapacağınız ilk görüşme esnasında aşağıdaki hususlarla ilgili “kesin” bilgi almak çok önemlidir:

  • Tıbbi tedaviler
  • Bitkisel ilaçlar ve ek besin takviyeleri açısından uygulanacak tedaviler
  • Tıkanma ve nefes almaya engel teşkil edebilecek alerjileri tetikleyen etkenler
  • Tıkanıklıkların giderilmesini sağlayacak burun spreylerinin kullanımı
Bu görüşme neticesinde Rinoplastiye kesin olarak karar vermeniz ve ameliyat için günün belirlenmesi halinde, cerrahınız gerek ameliyattan önce gerekse müdahale sonrasında yapmanız gerekenlerle alakalı bilgi verecektir: Cerrahi müdahaleyi ve müdahale sonrasında iyileşme sürecini negatif etkileyebilecek tedavilerden kaçınmanız gerekir.

  • Aspirin ve alternatif tıp ilaçlarının kullanımını, ameliyattan 10 gün önce bırakmalısız
  • Ameliyatın öncesinde ve sonrası belli bir dönemde sigara kullanımını bırakmanız gerekir
  • Ameliyattan sonra yardım ve bakımla ilgili yapmanız gerekenler konusunda bilgilendirilirsiniz.

CERRAHİ YÖNTEM


Rinoplastide hangi tekniğin uygulanacağı, yalnızca estetik cerrahınızın tercihlerine bağlı olmamakla birlikte sizin istekleriniz ve beklentilerinizle de alakalıdır. Cerrahınızın uygun bulduğu burun şekli bilgisayar yardımıyla tasarlanmakta bu plan cerrahın ameliyat esnasında kendisine yardımcı olması yanında sizlerin de fikir sahibi olmanıza yardımcı olmaktadır ve bu sayede beklentilerinizi karşılayıp karşılamadığı değerlendirilmektedir. (Bilgisayar yardımıyla yapılan bu tasarlama işlemi yalnızca bir planlamadır ve bu planlamanın kesin bir vaat olarak alınmaması gerekir.) Estetik Rinoplasti; burnun boyutlarını küçültmek veya büyültmek, burun ucunu şekillendirmek, burun tümseği düzeltmek, burunla üst dudak arasındaki açıyı orantılı hale getirmek maksadıyla yapılır. Bazı durumlarda kontoru düzeltmek için yüze (çene, elmacıklar, alın vs.) doku ilavesi gerekebilir. Bu işlemlerinin hepsi yahut sadece biri, tek bir cerrahi müdahaleyle gerçekleştirilebilir. Ameliyatın içeriği, istenen değişiklikler ve estetik cerrahın neyi uygun bulduğuna bağlıdır. Rinoplasti cerrahın tavsiyeleriyle ayaktan tedavi merkezi ya da hastanede gerçekleştirilebilir.

Burun ameliyatlarında yapılan kesiler, ekseriyetle burun kanatlarının içinden yapılmakta ve bu bölgeden çalışılmaktadır. Bu tekniğe “Kapalı Rinoplasti” denmektedir. Diğer durumlarsa rinoplasti ameliyatı, Kolumellanın (burun delikleri arasında kalan bölüm) karşısında yer alan ve burun deliklerini ikiye ayıran şeritte açılan küçük bir kesiyle gerçekleştirilir iki; bu tekniğe de “Açık Rinoplasti” denir.


Kesi; kemik ve kıkırdakların kesilmesi, yeniden şekillendirme, tıraşlama, dış görünümünün değiştirilmesi için estetik cerraha manevra yapma imkanı sağlamaktadır. Burun tümseği testere ya da keskiye benzeyen tıbbi enstrümanların kullanımıyla tıraşlanmakta ve sonrasında daha dar bir köprü oluşturulması için burun kemikleri birbirine yaklaştırılmaktadır.

Kıkırdak kesileri, burun ucunun küçültülmesini ve estetik açıdan daha iyi bir kontur oluşmasını sağlar. Burun kökü ile üst dudak arasındaki açının düzeltilmesi için burnun ucu gerektiği kadar kaldırılmaktadır. Bu işlem, burun kanatlarına yapılan kesi yoluyla kıkırdağın tıraşlanması sayesinde yapılmaktadır. Şayet burun sırtından daha büyük bir tümsek düzeltilmişse burnun tabanında orantısız bir genişlik oluşacaktır. Zira bazı hastaların burnu, yapısal olarak geniş tabanlıdır. Daraltma işleminde burun tabanından üçgen şeklinde, küçük deri parçaları çıkartılmakta ve burun kanatları yakınlaştırılmaktadır. Mukozalar ve kıkırdağın dikilmesinin ardından burun bandajlanmaktadır. Takiben burnun yeni pozisyonu koruması, kıkırdakların ve kemiğin korunması için alçıdan yapılmış bir atel uygulanmaktadır.

Burnun orta kemiğini korumak ve özellikle de orta kıkırdakta cerrahi müdahale uygulanmışsa burun tamponları yerleştirilmektedir. (Son 7 senedir tarafımızdan tampon kullanımı bırakılmıştır.)

Uygulama genel olarak 1,5-2 saat kadar sürmesine karşın cerrahi uygulamanın niteliğine bağlı olarak sürenin uzaması da mümkündür.


TURKISH DELIGHT (TÜRK LOKUMU)


Prof. Dr. Onur Erol tarafından 1989’da geliştirilen ve dünya literatürüne de “Turkish Delight” tekniği adıyla giren bu yöntem, estetik burun cerrahisinde yepyeni bir dönemin açılmasını sağlamıştır. Hastadan çıkarılan kıkırdakların atılmadığı bu yöntemde, kıkırdak doku burun sırtı ve burun ucunda kullanılmak üzere Türk Lokumu hazırlanmasında kullanılır.

Ameliyatın ardından oluşabilecek kusurların minimize edilmesini sağlayan bu yöntem, kişinin ameliyat geçirdiğinin anlaşılmamasını sağlayan doğal bir buruna sahip olmasını sağlamaktadır. Dünyanın dört bir yanında birçok plastik cerrahın benimsemiş olduğu bu yöntem, bugün hala yaygın biçimde kullanılmaktadır. Onep ekibindeki hekimlerimizin tamamı bu yöntemi çok iyi bilmekte ve kendi hastalarına da başarıyla uygulamaktadır.

Prof. Dr. Onur Erol; gerek davet edildiği kongrelerde gerekse Onep bünyesinde canlı yayınlanan ameliyatlarda bu tekniği uygulayarak, binlerce kişinin Türk Lokumu tekniğini canlı olarak izlemesine fırsat tanımıştır.

AMELİYAT SONRASI İYİLEŞME

Ameliyatın ardından ilaç kullanımıyla kolayca geçen, hafif bir ağrı olabilir. Ameliyattan sonra başınızı mümkün olduğunca yukarda tutarak yatmanız ve gözlerinize soğuk pres uygulamanız istenmektedir ki, morarma ve şişme azalabilsin. Eğer burun tamponu konulmuşsa bir gün sonrasında bu tampon alınmaktadır. Büyük çoğunlukla burun alçısı ameliyatı takip eden ilk haftada alınmakta ve şişmenin önlenmesi için bir hafta kadar bandaj uygulanmaktadır. Bu süreçle estetik cerrahınız, geceleri burun ateli kullanmanızı önerebilir. Göz çevresindeki morarmaların solması ameliyattın sonraki birkaç gün içinde başlarken, büyük çoğunlukla ikinci haftanın sonunda kaybolmaktadır. ( genellikle bizim hastalarımızın büyük çoğunluğunda morarma ya az veya hiç olmamaktadır) Burundaki şişlik yavaş yavaş gerilemekte ve bazen bu süreç aylarca devam edebilmektedir.

Estetik Rinoplasti ameliyatları büyük bölümünde, müdahale burun içinden yapıldığı için ortada dışardan görülebilecek herhangi bir ameliyat izi bulunmamaktadır. Geniş burun kanatlarının daraltılmasını içeren yöntemlerin kullanılması durumunda, burun kanadı kıvrımlarında fark edilmesi güç olan bir kesi izi kalabilir.

Ameliyattan hemen sonra görünümde ani bir değişiklik görülmesinin beklenmesi, gerçekçi bir beklenti değildir. Kesin iyileşmenin tamamlanması ve sonucun net bir şekilde görülebilmesi, uzun süren bir süreçtir. Zira burnun nihai görünümünü alması için aylar ve hatta bazı durumlarda bir sene gibi bir süre gerekebilmektedir.

Ameliyattan sonraki bir, iki gün içinde ayaklanabilecek olmanıza rağmen estetik cerrahınız rutin hayatınıza geri dönebilmeniz için belli bir program önerisinde bulunacaktır. Bu programa uymak istenen şekilde sağlıklı bir iyileşme yaşanmasına yardımcı olacaktır. Yüzmek, koşmak ve hatta öne eğilmek gibi fiziksel aktiviteler kan basıncının yükselmesine yol açacağı için ilk birkaç hafta bu tür eylemlerden kaçınılması gerekmektedir. Kişinin iyileşme sürecine bağlı olarak iş başı yapılması için beklemesi gereken süre değişebilmesine karşın ortalama olarak 15 günde işe geri dönülebilmektedir.

Morarmalar olması durumunda bu durumu gizlemek için kozmetik ürünler kullanımına da izin verilmektedir. Ancak sert ovma işlemlerinin yapılmasını gerektiren malzemelerin kullanımından özellikle ilk haftalarda kaçınmak gerekir. Morlukların geçmesi için beklenen süre boyunca güneş koruyucu kremlerin kullanılması tavsiye edilir.

İyileşme süreci her bireyde farklı sürelerde gerçekleşmese de, iyileşmenin aşağı süreçleri takip edeceği düşünülebilir:



İLK GÜN

İyileşmenin ilk aşaması olan bu süreçte başınızı hafif yukarı kaldırarak dinlenmeniz, şişliklerin azalmasına yardımcı olacaktır.

Hareketlerinizi minimize etmeye çalışmalısınız (yürüyüşler faydalı olup arada dinlenme periyotları olmalıdır.)

Hafif sızıntılar halinde kanama ve tıkanıklıklar yaşamanız normaldir.

10 GÜN İÇİNDE

Şişlikler inmeye başlar

Morluklar Varsa azalmaya başlar ( bizim hastalarımızda morluk hiç olmaz veya çok az olur)

Solgun görünümü gizlemek için makyaj malzemeleri kullanabilirsiniz.

Varsa dikişler alınır.

Eğitiminize ya da çok yoğun olmamak şartıyla işlerinizin başına geri dönebilirsiniz.

BİRKAÇ HAFTA SONRA

Egzersizleriniz, ve normal aktivitelerinizin birçoğunu yeniden yapabilirsiniz (4. hafta)

Şişlikleriniz büyük bir bölümü iner.

Hissizleşme azalmasına rağmen normale dönüş, birkaç ay sürebilir.

Göz akında kanlanma olmaması durumunda 3. günden itibaren yeniden lens kullanmaya başlayabilirsiniz.

Bizim tarafından size verilen aluminium atelin üzerine koymak suretiyle yeniden gözlük takabilirsiniz (6. hafta)

Kullanacağınız gözlük tipini doktorunuzdan veya hemşirelerden öğrenebilirsiniz.

Ameliyat sonrası ilk aylarda burnunuzu güneş ışınlarından korumak için koruyucu krem kullanmalısınız. Zira cildinizin korunması için güneş koruyucu ürünler kullanmak çok mühimdir.



RİNOPLASTİ SONRASI ALINAN SONUÇLAR


Burundaki düzelmenin derecesi; yapılan cerrahi müdahalenin içeriğine, burun yapınıza, kıkırdak ve burun derinizin yapısına bağlıdır. Burunda belirgin bir şekil bozukluğu olması halinde oldukça çarpıcı sonuçların elde edilmesi mümkündür. Hafif kusurlar da son derece başarılı bir şekilde düzeltilebilir ancak ortaya aynı derecede belirgin bir sonuç çıkmayabilir.

Rinoplasti ameliyatlarından sonra bazen aile yakınlarının ve sosyal çevrenin büyük bir fark görmediğini söylemesi, sık görülen bir durumdur. Bu gibi tepkilerin bir başarısızlık olarak görülmemesi, tamamen aksine başarılı geçen ameliyatın doğal bir görünüm sağladığı için ameliyatın fark edilmediğinin düşünülmesi gerekir. Zira ameliyatın maksadı dikkat çekici yeni burun yapılması değil, yüzün genel yapısına uyumlu ve yüz güzelliğinin artmasına yardımcı olacak bir burun oluşmasını sağlamaktır. Bazı durumlarda küçük düzeltmeler ve revizyonların yapılması da gerekebilmektedir.

Kabul edilen “bilimsel” bir teknik uygulanarak Rinoplasti yapılan hastalarda, olumlu ya da olumsuz ameliyat sonuçlarını etkileyen unsurlar aşağıdaki belirtilmiştir:



SONUCU OLUMLU ETKİLEYEN UNSURLAR


  • Önceden ameliyat geçirilmemiş olması
  • Yaranın sorunsuz iyileşmesi
  • Burun derisinin inceliği
  • Kıkırdak dokunun güçlü olması
  • Burun ucunun ince olması
  • Burun ve yüz arası orantısızlık olmaması
  • Ameliyattan sonra hekim tavsiyelerine ve bakıma uyulması


SONUCU OLUMSUZ ETKİLEYEN UNSURLAR


  • Kötü yara iyileşmesi
  • Burun derisinin kalın, seboreik olması
  • Kıkırdakların zayıf olması
  • Burun ucunun kalın olması
  • Burunla yüz arasında orantısızlık olması
  • Ameliyattan sonra bakıma ve doktor tavsiyelerine dikkat edilmemesi

Uyumsuzlukların en sık görüleni, çenenin burun ve alına kıyasla; geride ve küçük olmasıdır. Bu durum istatistiksel olarak hastaların %25’inde görülmektedir. Hekimin bu gibi bir durum tespit etmesi halinde daha orantılı bir profil oluşturulması ve ameliyattan daha olumlu sonuçlar alınması için çene büyütme estetiği de önerilmektedir. Sekiz yıldır kliniğimizde gerçekleştirilen çene büyütme ameliyatlarında protez yerine, kendi dokularınızı kullanmakta ve iğne yardımıyla çene bölgesine doku nakli yapmaktayız. Alınacak sonuç sizin gibi cerrahınızı da olumlu etkileyeceği için hekiminiz bu müdahaleyi yapmayı tercih edebilir. Bu ameliyat burun estetiğiyle birlikte gerçekleştirilebilir.



SONUÇLARI ÇOK OLUMSUZ ETKİLEYEN UNSURLAR


  • Önceden bir veya birden çok ameliyat geçirilmesi
  • Büyük bir müdahale yaparak ameliyatta kulak kıkırdak ve kaburga aşılamasına ihtiyaç duyulması
  • Ameliyatlı derinin sağlıksız olması
  • Ameliyatlı derinin yaralı, sert ve tedaviyi güçleştirecek kadar bozuk olması
  • Bu tip hastalara müdahale, bir kurtarıcı mahiyetine sahip olduğu için zaruri ihtiyaçtır. Bu gibi vakalarda tek bir müdahaleyle hiçbir zaman kesin sonuç elde edilemez ve yalnızca kötü görünümler makul bir seviyede giderilerek, kişinin sosyal hayatta daha rahat etmesi sağlanabilir. Bu tip hastalarda birden çok düzeltme ameliyatına gereksinim duyulabilir.

Burun Estetiği ile ilgili daha detaylı bilgi için Burun Estetiği Web Sitemizi ziyaret ediniz.


Prof. Dr. Onur Erol 2014 de Rhinoplasty Society Kongresinde Rhinoplasty Society Derneğine Başkan seçildi ( President elect) 2015’de başkanlığı devralacak.

17-22 Eylül 2014 tarihlerinde Brezilya, Rio’da düzenlenen 2200 Plastik Cerrahın katıldığı ISAPS 22. Dünya Estetik Cerrahi Kongresinde Onur Erol Dünyaca ünlü Turkish Delight (Türk Lokumu) Estetik Rinoplasti konusunda bir saatlik Master Kurs vermiştir.

Onur Erol Uluslararası birçok kongrede Buruna yağ enjeksiyonu konusunda sunumlar yapmıştır. Bu konunun kongrelerde ilgi uyandırması ile dergide yayınlanmak üzere makale yazması için Onur Erol’a davet gelmiştir. Onur Erol’un Buruna yağ enjeksiyonu konusunda yazdığı makale dünyaca ünlü Aesthetic Surgery Journal dergisinin ilk olarak online sitesinde Nisan 2014’de Haziran 2014’de ise dergide basılı olarak “Microfat Grafting in Nasal Surgery” başlığı ile yayınlandı.

Onur Erol’un kalın burun ile ilgili makalesi “Tip Rhinoplasty in Broad Noses in a Turkish Population: Eurasian Noses” başlığı ile Dünyada ki tüm plastik cerrahlara ulaşan Plastic Reconst. Surgery dergisinde Temmuz 2012’de yayınlandı.

3 Mayıs 2012 tarihinde Vancauver-Kanada’da düzenlenen Rhinoplasty Society Kongresinde Prof.Dr. Onur Erol kendi tekniği olan “Buruna Yağa Enjeksiyonu” konulu bir sunum yaptı. Meslektaşları tarafından büyük ilgi ile karşılanan sunum sonrası kendisine birçok soru yöneltildi. Ayrıca Buruna yağ enjeksiyonu ile ilgili dergide yayınlanmak üzere davet aldı.

 

ONEP ÖZEL TIP MERKEZİ


Lütfen bize ulaşın