LONG-TERM RESULTS AND REFINEMENT OF THE TURKISH DELIGHT TECHNIQUE FOR PRIMARY AND SECONDARY RHINOPLASTY: 25 YEARS OF EXPERIENCE
25 YILLIK DENEYİM İLE TURKISH DELIGHT TEKNİĞİNİN İLK VE İKİNCİ BURUN AMELİYATLARINDAKİ UZUN DÖNEM SONUÇLARI
Ö. ONUR EROL
Plast Reconstr Surg 2016; 137(2): 423-437.
ÖZET
Tüm kıkırdak greftlerinde geç dönemde belirginleşme, yerinden oynama ve bazen erime gibi potansiyel problemler vardır. Dr. Onur EROL, 1989 yılında, bu problemleri ortadan kaldırmak ve düzgün bir kontur elde etmek için Surgicel (oksitlenmiş lyofilize selüloz) içine sarılmış doğranmış kıkırdak kullanımını ilk kez başlatmıştır. Hastalardaki burun ödeminin ameliyatı takip eden bir yıl içinde %90-95 oranında geçtiği bilinmektedir.
Yöntemler: Yazar, son 25 yıl içinde, kendi geliştirdiği ‘’Türk Lokumu’’ adlı teknik ile tedavi ettiği 9398 primer ve sekonder rinoplasti hastasındaki deneyimlerini sunmaktadır.
Bulgular: Türk lokumu tipi kıkırdak dokusu (Surgicel içine sarılmış doğranmış kıkırdaklar) kullanıldığında geç dönemde diğer burun ucu kıkırdak dolgusu teknikleri sonrası görülen kıkırdağın deri altından çıkıntı yapması gibi komplikasyonlar görülmez. Bu tekniğin, 4-25 yıl arası uzun dönem sonuçları çok tatminkardır ve komplikasyon oranı oldukça düşük seviyelerdedir.
Sonuçlar: Bu teknik güvenlidir, güvenilirdir, etkilidir, basittir ve her deneyim düzeyindeki plastik cerrahlar tarafından kolaylıkla uygulanabilir. 1-25 yıl arasındaki erken ve geç dönem sonuçlar tatminkardır. Genel komplikasyon oranı diğer tekniklerle karşılaştırıldığında oldukça düşüktür. Ayrıca, ezilmiş, oval veya dörtgen yapıdaki kıkırdak dokularının kullanıldığı diğer tip kıkırdak dokularında bazen görülen, geç dönem kıkırdak çıkması bu teknikte görülmez.
————————————————————————————————————————————-
INJECTION OF COMPRESSED DICED CARTILAGE IN THE CORRECTION OF SECONDARY AND PRIMARY RHINOPLASTY: A NEW TECHNIQUE WITH 12 YEARS’ EXPERIENCE
Ö. ONUR EROL
Plast Reconstr Surg 2017; 140(5): 1-13.
PRİMER VE SEKONDER RİNOPLASTİ AMELIYATLARINDA SIKIŞTIRILMIŞ VE DOĞRANMIŞ KIKIRDAK ENJEKSİYONU: 12 YILLIK DENEYİMLE YENİ BİR TEKNİK
Burundaki küçük veya büyük boşlukların herhangi bir materyelle sarılmaksızın doğranmış kıkırdaklarla doldurulduğu durumlar vardır. Bu amaçla 1-cc hacimli ticari şırıngalar kullanılır. Sonuçlar kısmi ve eksik kalır. Daha iyi ve daha başarılı sonuçlar için, Dr. ONUR EROL iki farklı ebatta ve doğranmış kıkırdağı sıkıştıran yeni enjektörler tasarlamıştır.
Yöntemler: Yazar, son 12 yıl içinde tedavi ettiği toplam 3182 rinoplasti hastası içindeki 2366 hastanın ilk, 749 hastanın ikinci burun ameliyatlarında, 67 dudak yarığı ve burun deformitesi vakasında yeni şırınga tasarımını kullanarak elde ettiği deneyimi sunmaktadır. Kıkırdak şırıngası, doğranmış kıkırdakları sıkıştırır ve bu kıkırdakları birbirine yapışık hale getirerek kaburga kıkırdağına benzeyen fakat aynı zamanda biçim verilebilen bir yapı halinde enjekte eder.
Bulgular: 3125 hastada, kıkırdak grefti tam olarak tutmuş (%98,2) ve doğal görünüm veren düz bir yüzey elde edilmesi sağlanmıştır. Sadece 21 hastada (%0,65), kıkırdağın kısmen erimesi görülmüştür. Bu hastalardaki revizyon ameliyatında, küçük miktarda doğranmış kıkırdak enjekte edilerek düzelme sağlanmıştır. 36 hastada (%1.13), 1 yıl sonra törpü ile düzeltmeyi gerektiren burun konturu oluşmuştur.
Sonuçlar: Surgicel veya fasiya dokusu ile sarılmış doğranmış kıkırdak karşılaştırıldığında, enjekte edilen kıkırdak dokusu miktarı tahmin edilebilir düzeyde idi çünkü bu tamamen kıkırdaktan oluşmaktaydı. Enjekte edilen doğranmış kıkırdak, sıkıştırılmış ve yapışık bir yapıda olduğu için bir odun parçasına ve oyulmuş bir kaburga kıkırdağına benzer. Biçim verilebilir olması, zaman tasarrufu sağlaması ve geç dönem kıkırdak çıkıntısı veya bükülmesi yapmaması nedeniyle yontulmuş kıkırdağa göre daha üstündür. Enjeksiyon sadece birkaç dakika alır.
TIP RHINOPLASTY IN BROAD NOSES IN A TURKISH POPULATION: EURASIAN NOSES
Ö. ONUR EROL
Plastic Reconstructive Surgery, 2012; 130: 185-197.
TÜRK HASTALARDAKİ KALIN BURUNLARDA BURUN UCU RİNOPLASTİSİ: AVRUPA-ASYALI BURUNLAR
ÖZET
Yıllardır, plastik cerrahları burun ameliyatlarında en çok zorlayan vakalar ağır, kalın ve kötü biçimli burun uçlarıdır. Akdeniz, Anadolu ve Orta Doğu bölgelerinde yaşayan kişilerde, rinoplasti en çok yapılan estetik ameliyattır. Bu bölge insanlarının burun ucunun genellikle geniş ve kalın derili, kötü biçimli ve alt kıkırdakların zayıf olur, bu etnik karakteristikleri, burun ucuna estetik bir biçim verilmesini güçleştirir. Bu hastalarda, standart burun ameliyatı teknikleri hem hastaları hem de cerrahları tatmin etmeyebilir.
Yöntem: Yazar, geçmişteki 20 yılı aşan süre içinde, geniş burunları olan 3800 rinoplasti hastasını ameliyat ederken kullandığı şahsi yaklaşım deneyimini sunmaktadır.
Burun ucu için ‘’Türk Lokumu’’ tipi kıkırdak dolgusu kullanmak sonuçlarının başarısını artırırken burun ucuna arzu edilen güzel bir biçim verilmiş ve diğer burun ucu kıkırdak tekniklerinde görülen kıkırdak ucunun çıkıntı yapması sorununu da ortadan kaldırmıştır. Burun direği çok kısa olan bu hastalarda, ilk ameliyattan bir yıl sonra, ikinci bir destek kıkırdak kıkırdak dolgusunun daha konması gereklidir.
Sonuç: Türk Lokumu tekniği güvenli, güvenilir, etkili, basit ve her deneyim düzeyindeki plastik cerrahlar tarafından kolaylıkla uygulanabilir bir yöntemdir. Erken ve geç sonuçlar çok tatminkardır.
———————————————————————————————————————————-
MICROFAT GRAFTING IN NASAL SURGERY
Ö. ONUR EROL
Aesthetic Surgery Journal, 2014; 34(5): 671-686.
BURUN CERRAHiSİNDE MİKRO YAĞ GREFTLEMESİ
Hafif deri düzensizliklerini düzeltmede dolgu maddeleri bazen gerekli olmaktadır. Bununla birlikte, laboratuvar ortamında üretilmiş sentetik materyallerin ve heterojen dokuların enjeksiyonu sonrasında doku ölümünü gösteren sonuçlar alınmıştır. Bu dolgu maddelerine göre kişinin kendisinden alınan yağ dokusunun daha avantajlı olduğu iyi bilinen bir gerçektir. Kişiye kendisinden alınan yağ dokularının enjeksiyonu ile hacim ve biçim kazandırılması; popüler, güvenilir ve uzun süreli başarısı kanıtlanmış bir yöntemdir.
Amaç: Yazar, sekonder burun şekil bozuklukları olan (yapılan burun ameliyatından sonra 2. Bir ameliyat ile bazı düzeltmeler yapılması gereken) hastalarda kişinin kendisinden alınan yağ dokularının burun deri altına enjeksiyonu konusundaki çalışmasını sunmaktadır.
5 yıllık süre içinde, hafif burun derisi düzensizlikleri veya ağır burun derisi hasarı gibi burun deformiteleri mikro yağ enjeksiyonları ile tedavi edilmiş 313 hasta sunulmaktadır. Her hastanın ilk enjeksiyon döneminde, alınan fazla yağ dokusu özel soğuk saklama (-196 °C dondurulur ve -83 °C saklanır) yöntemleri ile daha sonraki enjeksiyonlarda kullanılmak üzere saklanmıştır. Ufak deformiteleri düzeltmek için 0,3-0,8 ml, büyük burun deformiteleri veya deri düzensizliklerini düzeltmek için 1-6 ml mikro yağ grefti her tedavi seansında kullanılmıştır.
Bulgular: Basit deformiteleri olan tüm hastalarda 1 ile 3 kez yapılan mikro yağ enjeksiyonları ile tatminkar sonuçlar elde edilmiştir. Aşırı düzensizlikleri olan hastalar için 3-6 seans mikro yağ enjeksiyon gerekli olup, sonuçlardan yüksek hasta memnuniyeti sağlamıştır. Şiddetli travmatik burun derisi hasarı olan diğer bir hasta grubunda, rekonstrüksiyon için 6-16 seans mikro yağ enjeksiyonu gereklidir. Tekrarlayan enjeksiyonlarla her hastanın deri hasarı düzelmiştir.
Sonuçlar: Burnun hafif düzensizliklerini düzeltmek için kişinin kendi yağ dokusunun enjeksiyonu ile yapılan düzeltmeler güvenli ve etkili bir teknik olarak görünmektedir. Ayrıca, hasarlı derinin düzeltilip yeni bir ameliyata sağlıklı olarak hazırlanmasında çok faydalıdır.