LIPOSUCTION - VASER
Liposuction yani vakum yağ alma yöntemiyle bölgesel fazlalıklarınızdan kurtulmak ve daha estetik beden konturlarına sahip olmak istiyorsanız öncelikle deneyimine ve yeteneğine güvenebileceğiniz bir estetik cerraha danışmalısınız.
Vaat edilen sonucun mükemmel görünüm değil, düzelme olduğunu unutmadan estetik cerrahınıza beklentilerinizi açıkça anlatmanız oldukça önemlidir. Liposuction sonrasında görünümüz düzelebilir ve böylece özgüveninizi tazelemeniz kolaylaşabilir ancak var ki, gerisi tamamen size kalır…
Egzersiz ve beslenme düzeninin değiştirilmesiyle sağlanan kilo kaybına alternatif olmayan liposuction şişmanlık sorunlarına çözüm sunmamaktadır. Bu teknikle bedenin yüksek başarıyla yeniden şekillendirilmesini sağlayan unsur; yağla beraber, yağ hücreleri ile yağ reseptörlerinin yaklaşık olarak yarısının alınması ve böylelikle işlemin arından bölgede eskisi gibi yağ depolanamamasıdır. Bölgesel yağ toplanma odalarının tamamının değerlendirilmesinden sonra vücut şekillendirmeyle ilgili planların yapılması, liposuction işleminin bu planlama dahilinde gerekli olan tüm bölgelere uygulanması gerekir. Aksi halde tek bir bölgeden yağ alınmasından ötürü ilerleyen süreçte geri kalan bölgelerde aşırı oranda yağ birikmesi söz konusu olacaktır.
Klasik Liposuction
1983 yılında “Wet” yani ıslak tekniğin kullanımıyla başlayan liposuction macerası ilerleyen senelerde pek çok farklı tekniğin gelişmesiyle yaygınlaşmaya başladı. Islak teknikte bedene iğnelerle girilmekte ve verilen özel serumlar sayesinde yağların içerde eritilmesi sonrasında da eriyen yağların emilmesi sağlanıyordu. 1990’ların ortalarına gelindiğinde süper ıslak liposuction tekniği uygulanmaya başladı ki, bu teknik daha fazla serum uygulanmasına imkan tanıdığı için daha fazla yağ emilimi gerçekleştirilebiliyordu. 10 litreye yakın serum verilen hastalar için ciddi tehlikelere yol açtığı, kalp ve karaciğer yüklemesi gibi riskler söz konusu olduğu için günümüzde bu teknik pek çok estetik cerrah tarafından terk edilmiştir.
Ultrasonik Liposuction
Liposuction uygulamalarında; yağların içerde eritilerek emilmesi ve eritme yapmadan doğrudan yağ emilimi gibi farklı prensipli yöntemler kullanılmıştır. Farklı modifikasyonların denenmesiyle birlikte daha etkili cihazların tasarlanması gerektiği de anlaşılmıştır. Ultrasonik liposuction işleminde kanül yardımıyla içeri girildikten sonra ultrason dalgalarıyla yağlar eritilir ve sıvılaşan yağlar çekilir. Yaklaşık on sene süren çalışmaların ardından geliştirilen bu liposuction cihazının, geçen seneler içinde yetersiz kaldığı anlaşılmıştır. 2000’lere doğru geliştirilen ve daha etkili hale getirilen yeni nesil cihazlarla yağlar daha iyi eritilebilmekte, oluşan ısı da daha kolay şekilde kontrol edilebilmekte ve bu sayede sarkmalar asgariye indirgenmektedir. Ultra Shaping olarak isimlendirilen bu teknikle daha önceden düşük başarı şansı bulunan yağ toplanmaları da tedavi edilebilir hale gelmiştir.
VASER LIPOSUCTION
Liposuction tarihinin üçüncü nesil cihazdır ve yağ dokusuna çok daha selektif yani seçici şekilde müdahale etmektedir. Ultrasonik liposuction prensibiyle çalışan Vaser liposuction cihazlarıyla yağ dokusu tamamen parçalanarak süt kıvamına getirilmekte, sadece yağ dokusuna odaklanıldığı için çok daha az morarma ve ağrı oluşmaktadır. Uygulama bölgesinde sıkılaşma etkisi oluşturan bu cihazlar derinin daha güzel toparlanmasını ve sıkılaşmasını sağlar.
Vaser liposuction uygulamalarında süre yarı yarıya azalıyor olsa da, yine de alınacak yağ miktarına ve uygulama bölgelerine bağlı olarak sürenin 5 saate kadar uzaması mümkündür. Yine de bu teknikle yağ almanın ortalama birkaç saat sürdüğü söylenebilir. Uygulama süresinin bu kadar geniş aralıkta olmasının sebebiyse bazı hastalardan 500 cc yağ alınırken, kimilerinden 8000 cc yağ alınmasıdır.
Vaser liposuction ile kol, bacak, basen, karın, boyun, sırt gibi hemen her bölgedeki istenmeyen yağlardan kurtulmak mümkündür. Çok ince kanüllerin kullanılması sayesinde boyun veya kol gibi narin bölgelerde de çalışılabilir. Bu teknik, liposuction yapan ve uluslararası üne sahip plastik cerrahların favorisi haline gelmiştir.
Uygulamadan sonra hasta 4. günden itibaren işine dönebilir. Fizik tedaviye 15 ila 45 gün süresinde aralıklarla devam edilmesi önerilmektedir.