AKŞAM GAZETESİ – 2 ŞUBAT 2014 GÖZALTI morlukları, insanların gündelik hayatında mutsuz olmalarına neden olan kozmatik sorunlardan biridir. Bu sorun, iyi bir muayene ve sonrasında atılacak doğru tedavi adımlarıyla en aza indirilebilir. Lakin muayene kısmı nedense hep atlanır. Eş dost tavsiyesiyle seçilen kozmetik ürünler, aktarlardan alınan bitkisel malzemeler ya da evinizde bulunan ürünlerle gözaltı morluklarıyla savaşmak zordur. Zira bu sorun en inatçı cilt sorunları arasında yer alır. Hastada morluk nedenini oluşturan yoğun göz altı torbalanması veya sarkması mevcutsa hasta ilk planda cerrahi operasyona yönlendirilmelidir. Göz altında çökmeler morluğa sebeb ise yeni cerrahi bir uygulama olan yağ dokusu enjeksiyonu ile bu çöküntüler yükseltilmektedir.
Yapılan muayenede herhangi bir bağ dokusu kaybı yok, sadece renk değişikliği mevcutsa; bu bölge renginde açılmaya neden olabilecek göz çevresine özel kimyasal peeling uygulamaları yapılabilir. Beraberinde uygulanacak Q-switch Nd -YAG lazer kombinasyonu, tedavi başarısını artırır.
PRP uygulaması ile rahatlıyor
Morluğa sebeb olan ciddi bir bağ dokusu kaybı mevcutsa, yukarıdaki tedavi seçeneklerine ek olarak, göz çevresine özel yapılacak radyofrekans dalga tedavisi ile buradaki bağ dokusu kuvvetlendirilir. Ayrıca göz çevresine uygun hyalüronik asit veya kişinin kendi yağları kullanılarak tatbik edilen otolog yağ enjeksiyonu tedavi seçenekleri arasında düşünülebilir. Her iki durumda da destek tedavisi olarak göz çevresi ile beraber tüm yüze yapılacak olan PRP uygulaması, hem yüzde hem gözaltında belirgin bir canlılık sağlar bu da hastanın memnuniyetini daha çok artırabilir.
Gözaltı morluklarına dolgu ya da lazer kadar çözüm getiremese de aydınlatıcı özellikleriyle sorunu hafifletip hastanın kendini iyi hissetmesini sağlayan krem formunda ürünler de kullanılabilir. Bu ürünlerin içeriğindeki K vitamini ilk aramamız gereken madde… Ayrıca diğer bir etken madde C Vitamini olup bağ dokusu üzerinde kollajen yapımını arttırıcı özelliklere, deri altında su tutuşunu arttırarak göz altı bölgesindeki nem kaybını azaltabilmekte ve deri üzerindeki pigmentasyonları geriletebilme özelliği gösterebilir. Retinoik asit hem pigmentasyon hemde bağ dokusu üzerinde etkili olan bunu yaparken deride hücre döngüsünü arrtırabilen özellikteki bir etken maddedir.
Neden ne olursa olsun, yapılacak olan tüm tedavilerle beraber renk açıcı özellikteki kremlerin; E,K,C vitaminleri ve bazı büyüme ile doku faktörü içeren krem ve serumların önerilmesi, tedavi başarısını yükseltir.